Sonra derste Satıcı çok ofsayt bir kelime sarf etti. Hatırlayamıyorum şuan, onada en az iki saat gülmüşüzdür.
3. ve 4. ders beden. Giyinirken ayrı bir şamata oldu zaten, kızlar üç kişi bir kabine girdiler. Gülüşüyorlar falan ne oluyor çözemedik. :D Derste hoca koşturdu. Bir kız var hmmps ne olsa adı? Yeşilimsi olsun. Yeşilimsi tam önümde boy sırasında (aslında uzunum ama ilk böyle sıra yaptık kaldı :P ), koşarkende önümdeydi işte. BilekBeri, Yeşilimsi'nin saçını örmüştü. Yeşilimsi koşarken gülmeye başladı, "Ay bu sallanıyo of, eheh sinir oldum lan" diye söyleniyo bir yandan. Onun haline gülerken birde koşmaya çabaladım ayrı bir felaket. Konumuz bu hafta derste atlamalar, bayrak yarışı falanmış. Bayrak yarışında ben bayrağı Akıllı'ya vermem lazımdı. O kadar koştum (bir yandan gülüyorum yine) çubuğu verdim, ama incecik bir şey zaten tutamadı fırladı falan, ama sonra karşı takımdaki salak bayrak yerine kullandığımız çubuğu bizim takımdakine verince yine biz kazandık hohohoyt. Üç adım atlama! Yok böyle bir şey yaa.
Hoca hepimize tek tek yaptırdı, yapamayanla yapabilenleri ayırdı. Yapamayanlara tekrar özel olarak gösterdi. Sonra onlar tekrar sıraya girdiler, Yeşilimsi'de yapamamıştı. Denediler yine, o kadar komik manzaralar ortaya çıktı ki, biz -Sessiz olsun o kızın adıda- Sessiz'le gülmekten nefessiz kaldık. Sessiz oturdu dizlerinin üstüne, gülerken bir dizlerini dövüyor bir yeri. Bende Sessiz'e mi güleyim yoksa -Yapamayanlardan bir kız adı Kokarca olsun- Kokarca'ya Satıcı'ya yada Yeşilimsi'ye mi güleyim şaşırdım. Oturdum bende gülerken, bir ara yerlere yatarak güldüm cidden. :D
Öğlen yemekhanede sıradayken -Psycho'nun arkadaşı var, adı Kolye olsun- baktılar Psycho'yla Kolye, sıra uzun; oturdular merdivenlere. Bir ara kayboldular, sonra geri gelip araya bir yere kaynadılar. Arkasına geçtikleri çocuk laf yaptı bunlara, Kolye'de uğraştı bununla. Bir ara açtılar çantasını karıştırdılar, çocuk farkedince döndü "Napıyosun olm sen?" tarzı tiriplere girdi. E bide bizden küçük, Kolye buna daha da sinirlendi. Sonra bi hoca geldi, o çocuk benim arkamdaydı galiba, her neyse öne geçirdi çocuğu hoca. Ben susar mıyım hiç, "Hocam nereye ya, niye öne onu-?" dedim, hoca "Problem yaratıyo ondan" deyince tamam dedim, e haklı kadın. Psycho bunu gördü, döndü Kolye'ye "O çocuk şimdi öne geçti" dedi. Kolye'de tuttu çantasından çekti çocuğu. Çocuk el kol yapınca Kolye geçirdi bikaç tokat, bir yandan da "El kol yapma banaa" diyor.. Psycho "Kolye olm sakin yaa" diyor ama nasıl gülüyoruz biz Psycho'yla görmeliydiniz o tokatları sizde gülerdiniz. Çocuk ağlamaya başladı, hoca geldi azarladı bunları falan. Eheh. Neyse.
Türkçe dersinde Akıllı'yla oturmak zorunda kaldım. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama bütün öfkemi ortaya çıkartıyor. Deli ediyor beni, kafasını duvarda parçalamamak için zor tutuyorum kendimi ya. Of. Tenefüste pano düzenledik, yerel gazeteye çıkmışız, gazete yazılarını ve öğretmenin çektiği fotoğrafları panoya astık. Adaş, Serseri, Ayı, (Kaçık'ın kardeşi -adı Başkan olsun) Başkan, (Yeşilimsi'den tokat yiyen çocuk, adı Merba olsun) Merba, (Yeşilimsi'nin eskisi -adı Yanks olsun) Yanks, Psycho hepicii geldiler. Ayı benden intikam peşinde, saçımı çekip kaçtı hep. Serseri, Adaş ve Merba'nın olduğu fotoğrafa çok güldük komikti. :D Ufo-Gören-Masum-Köylü-Bakışı atmışlar sanki. Adaş'la Merba çıkışta, "Pikaçu iyi akşamlar" falan dediler. Çıkışta Adaş ve Merba'yla konuştuk biraz. Sonra muhabbet değişti, "hadi iyi akşamlar muhabbetin gerisi beni aşıyor" dedim gülüp, sıvıştım. Adaş "Aynen aynenn" diyip güldü.
-Çok mal yazdım ama gülmek başıma vurdu sanki. Öpüldünüz x
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder