28 Ocak 2012 Cumartesi

1 yaşı daha doldurduuk !

Geçtiğimiz günlerde doğum günümdü. :) En çok istediğim şey hediye olarak geldi. Bide üstüne kar yağdı. Ohh miss yani :D Annemle anneannemdeydik, koydu şarap. Karşılıklı içtik, çok keyifliydi. Sonra midem bozuldu gerçi çerezi çok kaçırdım heralde. Neyse..
Ondan önce ben Nicki'lerde 2 gece kaldım. Sabahlara kadar uyumadık, en son ezanı duyduğumuzda 'Artık uyumalıyız galiba' gibi muhabbetler geçti. Ee tabi, kuş yuvadan uçtu. Yatılı okuyor, görüşemiyoruz. O geliyor, benim dersanem oluyor falan çakışıyor. Ben uygun olduğumda o yurtta kalıyor, sınavı oluyor. Herneyse anladınız siz durumu. Eh aylar geçince (!) doğru düzgün de görüşemeyince acısını çıkarttık tabi. bir ara daha ayrıntılı yazarım
x

24 Ocak 2012 Salı

En Nefret Ettiğim Şeyler Top 10.

Garip bir akraba ortamı beni bu yazıyı yazmaya itti.

1.Eşyalarımın karıştırılması.
2.Eşyalarımın izinsiz kullanılması.
3.Odamın toplanması. (Ben toplarım ya! Odamı biri toplayınca aynı Canga'nın reklamındaki gibi hissediyorum)
4.Başka ev kokusu.
5.Aşırı rüzgar.
6.Dışlanmak.
7.Bir ortamda arkadaşsız kalmak.
8.Birşeye zorlanmak.
9.Sevmediğim insanları seviyormuş gibi yapmak zorunda bırakılmak.
10.Küçümsenmek.

21 Ocak 2012 Cumartesi

Tırnak Şeysi

Bugün bir arkadaşım bir video paylaşmış. Videoyu yayınlayanda bir blog sahibi. Direk bloga girdim tabii. Oje süresim geldi sağolsunlar, birazdan iğrenç tırnaklarımı renklendireceğim :D
Şu iki bloga bakın derim; 1incisine buradan, 2ncisine buradan. :)
Son zamanlarda dolaşan şu gazeteyle yaptıkları yazılı şeysi gördüm, tutorial buldum. Çok basit aslında ama ben onu kalkıcamda yapıcamda ohooo, benim görevim tembellik dont forget this. :D Neyse canlarım; işte burada Newspaper Nails. Ya da görevi boşverip acaba yapsam mı? Çok kararsız kaldım be. Bakarız artık. :D
(Burasıda güzel videolu anlatım var, ama süper kolay newspaper nails şeysi. :D) Paylaşıyım dedim sonra bende unuturum hem, yaparım bir ara artık çıkmaz aklımdan. (Kilo problemi olanlar baksın birde buna!)

x

19 Ocak 2012 Perşembe

Lets Go!

Haydi liste yapalım. Nerelere gitmek istiyoruz? Neden gitmek istiyoruz? Gidemiyor muyuz? O zaman kenara para koyuyoruz, anlaştık mı?

1. Paris'e gitmek istiyorum. Yanımda Mor'umuda götürmek istiyorum. Şöyle eğlenelim, güzel fotoğraflar çekilelim. Paris'te aşık olalım istiyorum. Eyfel kolyesi alacağım bigün şu kıza. Ama güzel bulamıyorum, neyse.

2. Londra! Warner Bros stüdyolarına sızmak istiyorum (hepsi HP çılgınlığının suçu. valla.) . Kırmızı minibüslere binip kaybolmak istiyorum. Orada bir süre yaşayıp İngiliz aksanını kapmak istiyorum. (Düşündümde süper olurdu laan! :D)

3. Roma. İtalyanca öğreniyorumda ne işe yarıycak, gitmeli, kesinlikle. Onların aile ortamını görmek, bir süre yaşayıp içinde olmak istiyorum.

4. Moskova. Rusya, soğuk ülke falan ya, Sophie'nin Dünyası'nı okuduktan sonra başladı bende bu merak.

5. Hollanda'ya gitmek istiyorum. Sessiz sakin, küçük bilinmeyen kasabalarına gitmek istiyorum. (İsviçre'de öyle, bilinmeyen yerlerine..)

6. Venedik. Güzel yer ya ondan, başka bir sebebi yok :)

7. İsviçre'yi görmek istiyorum.

8. Bulgaristan ve komşu ülkelere gitmek istiyorum.

9. Japonya, Kore ve Çin'e gideceğim. Orası kesin. :)

10. Avusturya, Amerika, Kanada falan.

Dünyayı gezsek daha mı iyiydi ne :D

12 Ocak 2012 Perşembe

öhö öhÖEAE

Hastayım ya. Boğazlarım çok kötü. Okula gitmedim. İngilizce falan vardı, keşke gitseydim diyorum bir yandan, bir yandan da çok kötüyüm yani gidemezdim. Bu videoyu gördüm, hoşuma gitti. Paylaşayım dedim :)
Çok canım sıkılsada iyiki gitmedim okula diyorum. Ama anca uyandım ya. :( Yarına bir matematik performans ödevim var. Bari onu yaparım. (Test çözün dedi. Testlerin ağırlığına bakıcakmış ?) Deli bu matematikçiler.

8 Ocak 2012 Pazar

Güneş Nerede?

Expectations:
Yağmurun sesiyle uyandım bugün. Hafif hafif vuruyordu yağmur damlaları pencereme. Kalkıp açtım perdelerimi. Pek aydınlık değildi etraf. Saate baktım. Sonra gökyüzüne. Güneş nereydi? Sahi bulutları görünce kaçıp gitmiş miydi? Neredeydi koşup yakalamaya çalışacağımız gökkuşağı? Yoktu. Ne güneş ne de gökkuşağı. Yağmur yağıyordu sadece. Sonra balkona çıktım. Yağmurun kokusunu, toprağın kokusunu içime çektim. Yağmur bana birilerini hatırlattı. Ama unutturdu da güzelliğiyle. Gülümsedim.
Taktım kulaklıkları. Bobby McFerrin - Don't Worry Be Happy çaldı şansıma, bu soğuk havanın yavaşlığı içine esir etti beni. Çayımı alıp battaniyemle birlikte oturdum balkona. Sonra şarkı beni uzaklara götürdü, iskelede Paradise'deydim. Ama boştu kimse yoktu. Oturmuştum iskeleye, ayaklarımı sarkıtmışım. Güneş ısıtıyor kemiklerimi, ama ısısı yeterli değil bu mevsimde. O ağaçlardan hışırtılar geliyor yine. Sincaplar rahatça dolaşıyordu. Sonra ufuktan çektim gözlerimi arkamı döndüm denize, yürüdüğümüz, oturduğumuz o yerlere baktım sessizce. Bir ışığın yanıp sönmesi gibi aklıma orasının dolu hali geldi. İçimi çektim.
Yine balkondaydım. Anladım ki insan sadece bir yere kendisini ait hissediyorsa özleyebiliyor. Kate we have to go back. :) Nicki duy sesimi. Bu yıl artık fotoğraf çekilmeliyiz. Olmuyor bu böyle. :))
Reality:
Uyandım, dersaneye geç kalmıştım. Hızla hazırlanıp derse gittim.

4 Ocak 2012 Çarşamba

Birini Mutlu Etmek İçin; - Mim


Konusuu : "Karşımızdakini mutlu etmek için yapabileceğimiz 10 şey". Yanıtlıyoruz ve 10 kişiye gönderiyoruz mimii :) Zormuş kaç gündür uğraşıyorum bu liste için ya. Beni deeptone mimlemiş (özür dilerim doğru düzgün bir liste yapamadım aklıma bir şey gelmedi :\ ) ;
http://sadevederin.blogspot.com/

İşte Benim Listem (Daha saçma bir liste olamazdı, ama aklıma gelmedi):

1-İçten, doğal ve mutlu olmak, çevremizdeki insanlarıda mutlu eder. Bizim sahte, yalan kahkahalarımız insanlara itici gelir ve bir negatif enerji yayar. İçten bir mutluluk, yani gerçekten bizim mutlu olmamız çevremizdekileride mutlu eder. Gülmek bulaşıcıdır!

2-İhtiyaç duyduklarında orada olmak. Kötü anlarında insanların yanında olmak, onlara yanlız olmadıklarını hissettirmek, en önemliside birisinin onu önemsediğini ve ona değer verdiğini bilmek karşıdakini mutlu eder. Çünkü arada çok aradığımız o 'yalnızlık' kötü anlarımızda gelip bizi bulur ve o zamanki en kötü düşmanımız haline gelir. Bu anlarda yanımızda gördüğümüz ve ağlanacak bir omuz olan o insanlar bizi mutlu ederler.

3-Etraftaki güzellikleri görmelerini sağlamak. Kötü şeylerin gölge düşürdüğü yerlere ışık tutarak güzelliği göstererek insanların göz yaşlarını, umutsuzluklarını silip atmak güzel bir yoldur mutlu etmek için. Yanında olmayanları değil yanında olanları görebilmesini sağlamak.

4-Başkalarına kulak asmamayı öğretmek. Senin mutluluğun söz konusuysa ne yapıcaksın ki başkalarının söylediklerini? ;)

5-Güvende hissettirmek ve rahatlatmak, insanları mutlu eder.

6-Birlikte bir şeyler yapmaya teşvik etmek. Birlikte film izlemek, eski fotoğraflara bakmak; küçüklük hallerine gülmeek :)

7-Hediyeleşmek. İnsanlara güzel sürprizler yapmak, onları mutlu eder. Dışarıda bir yerlerde onları bekleyen başka sürprizler, mutluluklar olduğunu anlarlar!

8-Dış görünüşüyle barışık olmayan insanlara güzelliğin dışta değil içte olduğunu, o kadar güzel olupta azıcık insan gibi davranmayan insanları göstermek iyi gelecektir. Çünkü öyle insanların dayılanması falan bazı insanların kendilerini küçük hissetmesine sebep olabiliyor. Bunu göstermek, anlatmak mutlu eder insanları diye düşünüyorum :)

9-Nobody is perfect. Affedilmek iyi hissettirmez mi kendinizi? Birini affetmek sizi öfkenin yükünden, karşıdakini vicdan azabından kurtarabilir!

10- ve son olarak Mutluluğu Paylaşmak!

Kime Ne Dediğine Dikkat Et. ;)

Bugün fen sınavı vardı. Hiç çalışmadım. Sonuç olarak 45 falan alsam iyidir, boyuna salladım. Millet çok iyi geçti falan derken ben "Hohoho inş. 45 üstü alırım!" diyerek gezindim. Zaten inkılaptanda çok güzel bi not almışım (!) . Moralman çöküşlerdeyim. Pikaçu her zamanki gibi aşkta şanssız. :) Korkuyorum eğer istemediğim bir insanda saplanıp kalırsam diye..
Arkadaşlar açısından çokta şanslı sayılmam. Sanırım çok yüz verdim millete, artık sınırı aşıyorlar yani. Daha ne diyeyim. Çok kolay tersliyorlar ama bende biriktiriyorum, bu nereye kadar gider böyle bilemiyorum. 10-15 dakika önce biri yine tersledi beni. Sonrada üzüntüsünü bahane etti. Kime ne dediğini dikkat etmeli, çok sabırlıyımdır ama sabrım taşarsa ne yaparım bende bilmiyorum. :) Alakaya maydonoz oldu zaten arkadaş. Neyse.
İçimde bir sıkıntı var anlatamıyorum. Ne söylesem boş. Kendimi bu konuyu konuşmaya hazır hissetmiyorum.

2 Ocak 2012 Pazartesi

benden başka herkese aitsin.

içimde bir his var, bir şeyleri yanlış yaptığıma dair. istediğim insanla mıyım? ne kadar doğru şu yaptığım? bilmiyorum niye böyle hissediyorum demeyeceğim, biliyorum. ama söyleyemiyorum, çünkü gerçekler bir kez daha can yakacak. bu sefer daha kötü olacak, yalan söylediğim anlaşılacak. evet, inkar edememem keşke edebilsem ama yalan söyledim. hissettiklerim hakkında yalan söyledim. pişmanım, karşımdakini kandırıyor kendimi üzüyorum. bir kere daha burada olduğumu belli ederek her şeyin içine sıçtığımı söylemem gerek sanırım.
'yasak aşk' çok saçma gelirdi söylerken, yaşarken çok acı. itiraf edilemeyen sözler var boğazımda düğümlenip kalan. "ya git ya gel" de diyemiyor insan. gelsen olmaz, gitsen hiç olmaz. gelsen zaten gidersin diye korkumdan gece gözümü kırpamam, gitsen bir daha hiç bişey hissetmem insanlara karşı. hissedemem. benden başka herkese aitsin. en çok canımı yakanda bu. o hayatınızı değiştirecek insanı bulmanız, ama asla istediğiniz şekilde değiştiremeyecek hayatınızı. bir tanıdık, bir arkadaş olarak belki hatırlayacağım onu. ama istediğim onu böyle hatırlamak değil ki. hatırlamakta değil istediğim, benimle olsun hep yanımda olsun istiyorum ben.
içime attığım ilk sevgi bu, ve şimdiye kadar olanlardan en büyüğü belkide. olup olabilecek en doğru insan ama yanlış zaman. ne olur zamanı geldiğinde bul beni. ve yeniden tanışalım.
hoşgeldin.
güle güle.
benden başka herkese aitsin.
ama aslında sadece benimsin.
Teoman - Yağmur

1 Ocak 2012 Pazar

2012'in İlk Yazısı :)

2011 ardımızda bıraktığımız gecenin ardından canlarım, bugün saat 15:00da uyandım ve ancak kendime geldim, zaten saatlerdir sims oynuyordum orası ayrı. Gece, 2011 kışını anımsatan bir şarkıyı çaldılar televizyonda, dönüp baktım. Garip bir şey hissettim. Ve dün karar verdim ben Rusya'ya gitmek istiyorum. -Ne alaka demeyin bende çözemedim zaten.
Eğlendik, yedik, içtik işte klasik. Ama diğer yılların aksine bu yıl evi süslemedim. Normalde 1 hafta önceden başlar ve hafta boyunca uğraşırdım, son dakikada yerini değiştirdiğim süslerde olurdu. Bu yıl yılbaşları süslerinin olduğu koliye dokunmadım bile. Annem şaşırdı. Işıkları çıkarttı sadece, onlarıda 2 saat önce geri topladı zaten. Bu yıl yılbaşı ruhunu yakalayamadım sanki. 2 saatlik bir eğlenceden sonra direk günlük moda geçtim. Bilgisayara oturdum. Bir dahaki yılbaşına umarım güzel olur :)
Neyse günlerdir yazma fırsatım olmadı, zaten yazmam gereken bir mimde var, bir türlü tamamlayamadım. :D

2011'i hatırlatan şarkıcıklar
Merhaba Merhaba - Murat Dalkılıç
Pas - Soner Sarıkabadayı
Just Dance - Lady Gaga
Poker Face - Lady Gaga
DJ Got Us Fallin' Love - Usher
Bisiklet - Mor ve Ötesi
Ben Öldüm - Gece
Just The Way You Are - Bruno Mars
Moves Like Jagger - Maroon 5 ft. Christina Aguilera
Stay Awake - Example
This Love - Maroon 5

2012 Heyecanı Sebepçikleri
Mezuniyet, Yılsonu Balosu, yeni okul, yeni dönem. [OHA LAN. 2012 ÇOK GÜZEL OLACAAK!]